Türkiye’nin ilk “Avrupa ve UNESCO Jeoparkı” olma özelliğini 2013 yılından bu yanana taşıyan Kula-Salihli Global Jeoparkı, UNESCO heyetine ev sahipliği yaptı.
UNESCO Jeopark denetçileri, Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı’nda incelemelerde bulundu.
Kula-Salihli Global Jeoparkı UNESCO tarafından 2019 yılında yenilenen sertifika, denetlemeler sonrası hazırlanacak rapora göre uygun görüldüğü takdirde 4. kez yenilenecek.
Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı ile ilgili kararın Eylül ayı içerisinde açıklanması bekleniyor.
UNESCO Jeopark Denetçisi John Galloway AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Daha önce hiç Türkiye’de bulunmamıştım, benim için ilk tecrübe oldu, gerçekten burada bulunmaktan çok mutluyuz. Sürekli olarak lezzetli yöresel yemeklerinizi yedik, çok candan ve arkadaşça insanlarla tanıştık oldukça mutlu olduk. Jeopaerkta müthiş bir enerji olduğunu gördük, yerel halkın jeoparkı tanıdığını ve birlikte olduğunu, jeopark hakkında farkındalık oluştuğunu ve iç içe olduğunu gördük bu bizi şaşırttı. Jeopark sadece jeoloji değildir, insanların bir arada bulunduğu ortamdır. Aynı zamanda insanların yaşamsal faaliyetlerinin sürdürüldüğü dinamik bir ortam olarak görüyoruz.” diye konuştu.
Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı koordinatörü Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Dr. Tuncer Demir yaptığı açıklamada, “Bu gün jeoparkımızın ikinci yeni değerlendirmesi UNESCO uzmanları tarafından yapıldı. Jeoparkımızın hemen hemen bütün jeositlerini gördüler ve değerlendirdiler. Oldukça başarılı bir değerlendirme sürecini geçirmiş olduğumuzu düşünüyorum. Umuyoruz ki bu değerlendirme sonunda gelecek 4 yıl için yeniden yeşil kart alarak yo9lumuza başarılı bir şekilde devam etmeyi düşünüyoruz.” dedi
Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı koordinatörü Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Dr. Serdar Aytaç jeoparklar ile ilgili olarak, jeoparkların doğal ve kültürel mirasın entegre bir şekilde korunduğu sürdürülebilir kalkınma alanları olduğunu söyledi.
Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı
Antik Çağ coğrafyacısı Strabon’un “Geographika” eserinde “Katakekaumene-Yanık Ülke” olarak tanımladığı Kula, yaklaşık 900 kilometrekarelik alanda 80’den fazla volkan konisi ile peri bacaları, karstik mağaralar, kanyonlar, kaya mezarları, taş köprüler ve tarihi evlerin yanı sıra pek çok jeolojik, jeomorfolojik ve doğal mirası bünyesinde barındırıyor.
2019 yılında Salihli İlçesi Kula UNESCO Global Jeoparkı sınırları içerisine dahil edilerek ismini Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı olarak değiştirirken, sınırlarını 2320 kilometrekareye çıkarıldı.
Bu sayede Salihli’de bulunan Adala Kanyonu, Sart Harabeleri, Bin Tepeler Höyük Mezarları, Kurşunlu Kaplıcaları, Artemis Tapınağı jeopark ağına dahil oldu.