(

Çok zordur çiftçi olmak, toprağı ilmek ilmek işlemek dünyanın dört bir yanına alın teriyle, nasırlı elleriyle yetiştirdiği ürünü göndermek. Hasadını yaptıktan sonra buna da şükür, seneye daha iyi olacak inşallah diyerek umutla bir daha ki seneyi  beklemek…

Kışın  soğuklarla başlar hikayesi çiftçimin; Budaklarla başlar ve kış gübrelemesi hazırlıklarıyla devam eder. Yıl 2022 ‘’BİSMİLLAH’’ der ve sarı incisini yetiştirmeye başlar. Çiftçim bir bakar ki geçen sene aldığı toprak altı gübre 150tl iken şimdi 850tl olmuş. Budaktan sonra uygulama yapması gereken bordo bulamacı 200tl iken 1000tl olmuş. Ve derki  bakmam lazım üzümüme bu maliyetler bu kadar arttıysa üzümüm de para edecek diyerek umutla kullanır ürünlerini…

Bahar gelir doğanın mucizesi bitkiler uyanmaya ve bütün ova uçsuz bucaksız yemyeşil bir denize dönüşmeye başlar. Fakat çiftçimin maliyetleri  %300-400 artmış, önceki yıl kullandığı mazot bu sene dört katına çıkmış, bağlarını sulamak için kullandığı elektrik misli misli artmışken bile benim üzümümde para edecek diyerek üzümlerini emek emek yetiştirmeye devam  eder.

Uzatmalar, ilaçlamalar, tane şişirmeler ve gübrelemeler derken kendini göstermeye başlar yeşil denizimizin altın sarısı üzümleri…

Ve umutla bekler çiftçim “üzüm para edecek” diye…

İhracat başlamadan kuru üzüm fiyatlarının açıklanmasını büyük bir heyacanla bekler. Ama maalesef her sene olduğu gibi sadece bekler…

Bekler çünkü kuru üzüm fiyatı erken açıklanırsa yaş üzüm fiyatınıda belirler. Düşük fiyata satmaz o zaman çiftçi bağındaki üzümünü ihracatçıya…

Fakat her sene bu fiyat bir türlü açıklanmaz. Fiyat açıklanmayınca dünyanın dört bir yanına giden üzümümüz düşük fiyatlara alınır, bir önceki sene sattığı fiyattan satmak zorunda kalır çiftçim…

Ve umutlar başka bahara kalır…

Sayın Cumhurbaşkanım; işte ihracatın ve tarımın başkenti olan Ala Şehrimizin hikayesi aynı… ve aynı nakarat ve hep aynı aynı…

Biz nemi istiyoruz; Üzümlerimiz olgunlaşmadan hatta mümkünse sezon başı çiftçim kaç paraya satacağını bilerek başlamalı yeni dönemine. Bir bilinmezlik içinde olmadan kurucumu yaşçımı olacağını bilerek başlamalı…

TMO, kuru üzüm fiyatlarını geç açıkladığında ne olacağını soracak olursanız; gariban çiftçimin elinde üzüm kalmamış oluyor. Yok pahasına yaş yada kuru üzümünü satmak zorunda kalıyor. Çiftçimizin bağında üzüm kalmadıktan sonra üzüm fiyatını açıklamanızın pek de önemi kalmıyor…

Sizden ricamız sezon başında, eğer o dönemde açıklayamıyorsanız en geç temmuz ayının ilk haftalarında kuru üzüm fiyatının açıklanması…

Çok da bir şey istediğimizi düşünmüyoruz. Dünyanın en kaliteli üzümünü yetiştiriyoruz. Dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyoruz ama üzümü en ucuza satan biz oluyoruz. Maliyetlerimiz çok yükseldi. Eğer bu senede üzümümüz hak ettiği değeri bulamazsa çiftçimiz perişan olur. Çiftçimin emeğinin hakkı verilmeli. Lütfen üzüm üreticisinin sesini duyun ve biran önce fiyatları açıklayın ki çiftçimiz madur olmasın.

Sizden istediğimiz artan maliyetler karşısında kuru üzümümüzün taban fiyatının 30 tavan fiyatının 35 TL altında olmamasıdır. Biliyorum ki sizin için çiftçimiz çok değerli ve kıymetli.  Aynı zamanda ülkemizin kalkınması için ihracatçımızda önemli ve kıymetli…

İhracatçımız kazansın ama çiftçimde hakkını alsın ki üretmeye devam edebilsin. Yani hep birlikte kazanalım.

Sayın Cumhurbaşkanım en kısa süre içerisinde güzel haberlerinizi bekliyoruz…

Ve Şeyh Edebali’nin bir sözüyle kapatmak istiyorum “İNSANI YAŞAT Kİ, DEVLET YAŞASIN”

Selam ve Saygılarımla…

Ziraat Müh. Şükriye Burak